edebiturkce
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HİLMİ YAVUZ hayatı ve şiirleri

Aşağa gitmek

HİLMİ YAVUZ hayatı ve şiirleri Empty HİLMİ YAVUZ hayatı ve şiirleri

Mesaj  BaHoZ C.tesi Ekim 17, 2009 5:59 pm

HİLMİ YAVUZ hayatı ve şiirleri



1936 yılında İstanbul'da doğdu. Londra Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Mimar Sinan Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
İkinci Yeni ile başladığı şiire, zamanla, arayışını tamamlayarak damıtılmış, özgün, yoğun ve yetkin şiirlerle sürdürdü, sürdürüyor.



--------------------------------------------------------------------------------




AKŞAMIN YARISINDA


herkes öteki gibi duruyor... akşam
da durduğu yerde durmuyor artık;
yolcu yolu kuşatıyor durmadan;
kapanıyor 'Zaman' denen karanlık...

hiçbir şeyde yok gibi ve herşeyde var;
sıkışmış birileri ara yerde;
kalbim! durma yetiş eski yazlara!
nedense bir durgunluk var saatlerde...

herşey nasıl da bütündü bir zaman:
şimdi bahçe eksik, güllerse yarım;
kar yağar, hüzün bile yok... ve nerdesiniz,
âh, evet nerdesiniz, yoksaydıklarım?


--------------------------------------------------------------------------------

AY DOĞAR


ay doğar
bir ay doğar umarsız gözlerinden
bir ay batar bedir allah
karanlıklar bir silâh kahrı gibi oturur yüreğime
iflah olmaz bir silâh

ya kara bir kırbaç gibi vur beni küheylânlara
ya beni öldür allah

dünyada
nerede olursa olsun dünyada
senin umarsız gözlerin
kanlı bir avuç zehir
bir de yangınlı yaz akşamlarıyla bir gelir
ya da

senin umarsız gözlerin
mahzun eşkiya ateşleridir
tutuşur rüzgârlı bayırlarda


--------------------------------------------------------------------------------

BEDRETTİN


mübalâğa akşam olur

güz, neftî dolaklarını kuşanır da gelir
yaprağın fetrete düştüğü zaman

sen ey yaz günlerini
top top ak çuhaya tebdil eyleyip
ve solgun bir gülümseme olarak
eğnine giyen şaman
buyur otur
şeyhim
samanyollarının ılık sedirine uzan
uzun, görklü ve sof
yüzünü bizden yana döndür
bize buğdayın ateşini
gözlerin timârını
ve hüznü vâridâtını anlat

elini elimize dokundurmadan

sen ki öldüğü yere
bir kök sümbül bırakır gibi
usulca sevdalar bırakan
ovaların ve kartalların musahibi

ne zaman diye sorma, ne zaman
yaprağın fetreti gülün kıyâmına
gülün kıyâmı ağacın isyanına
dönerse işte o zaman

mübalağa akşam olur
güz, neftî dolaklarını çıkarır da gelir

elini elimize dokundurmadan


--------------------------------------------------------------------------------

BEYAZID PAŞA


gün akşamlıdır devletlim
elbet biz de ölürüz

gözüm hep o asılmışta kaldı

sanki karanfil zülfünü dökmüş de
şimşir topuzlu bir gürz
indirilmiş gibi tanyerine
kanlıydı kartal kanadı
bir tarikat değneği gibi
pürüzsüz ve düz
bir beden, asılmış

gözüm hep onda kaldı

susan yazdı, konuşan güz
usuldu, uzundu denizin boyu
sanki tüy bacaklı bir tazı
ya da kırmızı ve koyu
bir masaldı, tarçından ve süssüz
bir beden asılmış

gözüm hep onda kaldı

gün akşamlıdır devletlim
elbet biz de ölürüz
BaHoZ
BaHoZ
Admin

Mesaj Sayısı : 251
Kayıt tarihi : 16/10/09
Yaş : 35
Nerden : GAZİANTEP

http://edebiturkce.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz