YUSUF HAYALOĞLU hayatı ve şiirleri
1 sayfadaki 1 sayfası
YUSUF HAYALOĞLU hayatı ve şiirleri
YUSUF HAYALOĞLU hayatı ve şiirleri
--------------------------------------------------------------------------------
Adi Bahtiyar
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudaginda yarim bir sevda hüznü
Aslan gibi gögsü türküler için
Beni tez saldilar okaldi içerde
Çok sonra duydumki yozgatta sürgünde
Ne yapsa ne etse üstüne gitmisler
Mavi gökyüzünü ona dar etmisler
Diyarbakirliymis adi bahtiyar
Suçu saz çalmakmis ögrendigim kadar
Geçiyor önümden gülyüzlü bahtiyar
Yaraliyim yerde kalan sazi kadar
Raslardim avluda hep volta atarken
Sigara içerken yahut coplanirken
Kimseyle konusmaz dag gibi titrerdi
Çocukça sevdigi çiçegi sularken
Gazete çikti üç satir yaziyla
Uzamis sakali çatlamis saziyla
Birileri ona ölmedin diyordu
Ölüm bir yaninda hüzünle gülüyordu
--------------------------------------------------------------------------------
Alir daglar
Baba bugün üsüyorum
Karda kaldim üsüyorum
Anama deyin sicak bir çorba koysun
Üstümü ört baba üsüyorum
Behey babam dalmis babam
Sigarayi sarmis babam
Sapkasina hicran dökmüs
Kibrit gibi yanmis babam
Baba bugün alir daglar
Bu dert beni alir daglar
Sehirlere sigmaz oldum
Fazla sürmez alir daglar
Baba bugün agliyorum
Darda kaldim agliyorum
Dualarin üzerimden eksik etme
Içim yandi agliyorum
--------------------------------------------------------------------------------
Ayriligin Hediyesi
Simdi saat sensizligin ertesi
Yildiz dolmus gökyüzü ay aydin
Avutulmus çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldim tenhasinda gecenin
Hiç uyumamis bir-ben
Simdi gözlerime aglamayi ögrettin
Ki bu yaslar
Utangaç boynun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrilirken hediyem olsun
Soytarilik etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksizlik etmeden dogan günese
Bütün aydinliklari içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu biliyorsun
Simdi iyi niyetlerimi bir bir yargilayip
asiyorum
Bu son olsun, Bu son olsun....
Simdi saat yoklugunun belasi
Sensiz gelen sabaha günaydin
Isi gücü olanlar çoktan gittiler
Bir ben kaldim voltasinda gecenin
Hiç uyumamis bir-ben
Kafami duvara vurmadan taniyabilmek seni
Beyninin içindekilerini anliyabilmek
Ve yitirmeden yüzündeki anlik tebessümü
Bütün saatleri öylece dondurabilmek için
Çildirasiya paraladim kendimi
Lanet olsun
Artik sigarayi günde üç pakete çikardim
Olsun gözüm olsun
Ne olacaksa olsun !
--------------------------------------------------------------------------------
Babani unutma yavrum
Bu sarki senin al dinle
Usulca dokun sesime
O minicik ellerinle
Babani unutma yavrum
Yagmurlar rüzgarla barisir
Yagmurlar çimenle öpüsür
Belkide uçurum kapusur
Babani unutma yavrum
Bir gün tutusup kavgaya
Kalbin hirpalandiginda
Söküp verebilirim sana
Babani unutma yavrum
Hasta iken yataklar içinde
O hayin sokaklar içinde
Sorgular yasaklar içinde
Babani unutma yavrum
Sen benim için üzülme
Bakinca suskun resmime
O körpecik yüreginle
Babani unutma yavrum
Bir gün duyarsan daglarda
Ölüm haberleri radyoda
Bende olabilirim orda
Babani unutma yavrum
--------------------------------------------------------------------------------
Bir Anka kuşu
Yüzlerce soguk namlu üzerime çevrildi,
Yüzlerce demir tetik ayni anda gerildi!
Anne, beni sögüdün gölgesinde vurdular,
Öpmeye kiyamadigin oglun yere serildi.
Üsüstü birer birer çakallar üzerime,
Üsüstü her bir yandan gögsüme, cigerime.
Anne, beni les gibi yiyip talan ettiler,
Teshis edilmek için savurdular önüne.
'Yeryüzündeki acilarin
Hepsini, hepsini tattim!'
Heder oldum, ekmegime tütün kattim!
Beni milyon kere yaktilar üstüste.
Bir Anka kusu gibi anne,
Kendimi külümden yarattim.
Geceler tanir beni; konarim göçerim ben.
Geceler tanir beni; kan damlar içerim ben.
Anne, sen beni unut. Karanligin bagrinda
Kirmizilar ekerim, siyahlar biçerim ben.
Suçüstü yakalandim bölüsürken kalbimi,
Suçüstü, kelepçeyle yardilar bilegimi.
Anne, ben diyar diyar umudun savasçisi,
Bir tutam sevgi için dagladim gözlerimi.
Prometeus'tum, çiviyle çakilirken taslara
Cigerimi kartallara yedirdim.
Spartakus'tüm, köleligin çigliginda.
Aslanlara yem oldum, tükendim.
Kör kuyularin dibinde Yusuf'tum,
Kerbela çölünde Hüseyin.
Zindanlarda Cem Sultan, sehpada Pir Sultan.
Kaçinci ölmem, kaçinci dirilmem bu?
'Tanrilardan ates çaldim,'
Yüzyillarca tutustum, üstüste yandim.
Bir Anka kusu gibi anne,
Kendimi külümden yarattim
--------------------------------------------------------------------------------
Adi Bahtiyar
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudaginda yarim bir sevda hüznü
Aslan gibi gögsü türküler için
Beni tez saldilar okaldi içerde
Çok sonra duydumki yozgatta sürgünde
Ne yapsa ne etse üstüne gitmisler
Mavi gökyüzünü ona dar etmisler
Diyarbakirliymis adi bahtiyar
Suçu saz çalmakmis ögrendigim kadar
Geçiyor önümden gülyüzlü bahtiyar
Yaraliyim yerde kalan sazi kadar
Raslardim avluda hep volta atarken
Sigara içerken yahut coplanirken
Kimseyle konusmaz dag gibi titrerdi
Çocukça sevdigi çiçegi sularken
Gazete çikti üç satir yaziyla
Uzamis sakali çatlamis saziyla
Birileri ona ölmedin diyordu
Ölüm bir yaninda hüzünle gülüyordu
--------------------------------------------------------------------------------
Alir daglar
Baba bugün üsüyorum
Karda kaldim üsüyorum
Anama deyin sicak bir çorba koysun
Üstümü ört baba üsüyorum
Behey babam dalmis babam
Sigarayi sarmis babam
Sapkasina hicran dökmüs
Kibrit gibi yanmis babam
Baba bugün alir daglar
Bu dert beni alir daglar
Sehirlere sigmaz oldum
Fazla sürmez alir daglar
Baba bugün agliyorum
Darda kaldim agliyorum
Dualarin üzerimden eksik etme
Içim yandi agliyorum
--------------------------------------------------------------------------------
Ayriligin Hediyesi
Simdi saat sensizligin ertesi
Yildiz dolmus gökyüzü ay aydin
Avutulmus çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldim tenhasinda gecenin
Hiç uyumamis bir-ben
Simdi gözlerime aglamayi ögrettin
Ki bu yaslar
Utangaç boynun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrilirken hediyem olsun
Soytarilik etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksizlik etmeden dogan günese
Bütün aydinliklari içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu biliyorsun
Simdi iyi niyetlerimi bir bir yargilayip
asiyorum
Bu son olsun, Bu son olsun....
Simdi saat yoklugunun belasi
Sensiz gelen sabaha günaydin
Isi gücü olanlar çoktan gittiler
Bir ben kaldim voltasinda gecenin
Hiç uyumamis bir-ben
Kafami duvara vurmadan taniyabilmek seni
Beyninin içindekilerini anliyabilmek
Ve yitirmeden yüzündeki anlik tebessümü
Bütün saatleri öylece dondurabilmek için
Çildirasiya paraladim kendimi
Lanet olsun
Artik sigarayi günde üç pakete çikardim
Olsun gözüm olsun
Ne olacaksa olsun !
--------------------------------------------------------------------------------
Babani unutma yavrum
Bu sarki senin al dinle
Usulca dokun sesime
O minicik ellerinle
Babani unutma yavrum
Yagmurlar rüzgarla barisir
Yagmurlar çimenle öpüsür
Belkide uçurum kapusur
Babani unutma yavrum
Bir gün tutusup kavgaya
Kalbin hirpalandiginda
Söküp verebilirim sana
Babani unutma yavrum
Hasta iken yataklar içinde
O hayin sokaklar içinde
Sorgular yasaklar içinde
Babani unutma yavrum
Sen benim için üzülme
Bakinca suskun resmime
O körpecik yüreginle
Babani unutma yavrum
Bir gün duyarsan daglarda
Ölüm haberleri radyoda
Bende olabilirim orda
Babani unutma yavrum
--------------------------------------------------------------------------------
Bir Anka kuşu
Yüzlerce soguk namlu üzerime çevrildi,
Yüzlerce demir tetik ayni anda gerildi!
Anne, beni sögüdün gölgesinde vurdular,
Öpmeye kiyamadigin oglun yere serildi.
Üsüstü birer birer çakallar üzerime,
Üsüstü her bir yandan gögsüme, cigerime.
Anne, beni les gibi yiyip talan ettiler,
Teshis edilmek için savurdular önüne.
'Yeryüzündeki acilarin
Hepsini, hepsini tattim!'
Heder oldum, ekmegime tütün kattim!
Beni milyon kere yaktilar üstüste.
Bir Anka kusu gibi anne,
Kendimi külümden yarattim.
Geceler tanir beni; konarim göçerim ben.
Geceler tanir beni; kan damlar içerim ben.
Anne, sen beni unut. Karanligin bagrinda
Kirmizilar ekerim, siyahlar biçerim ben.
Suçüstü yakalandim bölüsürken kalbimi,
Suçüstü, kelepçeyle yardilar bilegimi.
Anne, ben diyar diyar umudun savasçisi,
Bir tutam sevgi için dagladim gözlerimi.
Prometeus'tum, çiviyle çakilirken taslara
Cigerimi kartallara yedirdim.
Spartakus'tüm, köleligin çigliginda.
Aslanlara yem oldum, tükendim.
Kör kuyularin dibinde Yusuf'tum,
Kerbela çölünde Hüseyin.
Zindanlarda Cem Sultan, sehpada Pir Sultan.
Kaçinci ölmem, kaçinci dirilmem bu?
'Tanrilardan ates çaldim,'
Yüzyillarca tutustum, üstüste yandim.
Bir Anka kusu gibi anne,
Kendimi külümden yarattim
Similar topics
» ALİ YÜCE hayatı ve şiirleri
» CAN YÜCEL hayatı ve şiirleri
» ECE AYHAN hayatı ve şiirleri
» GÜLTEN AKIN hayatı ve şiirleri
» ATAOL BEHRAMOĞLU hayatı ve şiirleri
» CAN YÜCEL hayatı ve şiirleri
» ECE AYHAN hayatı ve şiirleri
» GÜLTEN AKIN hayatı ve şiirleri
» ATAOL BEHRAMOĞLU hayatı ve şiirleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz